 |
 |
 |
 |
Benim sayfamda kaldigin süre: |
|
saniye! |
RÜYA NEDİR? İnsanoğlu hayatının yaklaşık
üçte birini uykuda geçirir ki bu da 60 senelik bir ömrün 20 senesi demektir. Eski çağlardan beri insanları ilgilendiren
rüyalara ilkel toplumlar da çok önem verilmiştir. Rüyaların, korkulan tanrılar tarafından verilen armağan
veya cezalar olabileceğine inanılmıştır. Daha sonra kahinler rüyaları açıklamaya, yorumlamaya
başlamışlardır. İlk rüya yorumcularının ne zaman ortaya çıktıkları da belli
değildir. Ancak Babil'in kahinlerinin büyük ün yaptıkları bilinmektedir. Kaldeliler, Astroloji vb. nin yanı
sıra rüya yorumlarında da başarı kazanmışlardır. Zamanla belirli rüyaların anlamları
da kesinleşmiştir. Eski Mısırlılar, eski Yunanlılar ve Araplar rüya yorumlarıyla ilgili
kitaplar yazmışlardır. İnsanoğlu hayatının yaklaşık üçte birini uykuda geçirir
ki bu da 60 senelik bir ömrün 20 senesi demektir. Uyku, günlük çalışmalardan yorgun düşen insan bedeninin ve
sinirlerinin dinlenme zamanıdır. Ünlü ruhbilimci Sigmund Freud'un da araştırmalarının büyük
bölümünü oluşturan uyku sırasında, kişinin bilinç altında düşüncelerinin, özlemlerinin ya da
isteklerinin bir film şeridi gibi göz önünden geçtiği varsayılır ki buna Rüya adını verilir. Freud'a
göre bilincin gizlediği, tamamen sakladığı olgular ortaya çıkabilmek için yol aramaktadır. Bunlardan
bazıları da rüyalar haline girerek kendilerini gösterir. Freud'un yolunda ilerleyen doktorlar da günümüzde rüyalara
önem verip, rüyaları bilimsel olarak açıklayarak hastalarını tedavi etmektedir. Bazı soyut kavramların
açıklamaları bilimsel bir zemine oturtularak ifade edilebildiği halde, rüya kavramını bu şekilde
açıklamak pek mümkün görünmüyor. Ancak bunu bilimsel verilerle değil de, dinsel yönden açıklanabildiği
de bir başka soyut gerçektir. Bu açıklamaya göre ruh bedenden ayrıldığı zaman, yaşanan
olayların tümüne rüya diyebiliriz.
Rüyaların Süresi Rüyalarda yaşananlar inanılmayacak kadar
hızlı gelişir. Bir kaç dakikalık rüya esnasında bile çok uzun sürdüğünü sanılan garip,
şaşırtıcı ve çok değişik olaylar birbirlerini izler, bu nedenle rüyada zaman kavramı
oluşmaz. Ancak zaman kavramını, uyandıktan sonra beyinin öğretileri ve alışkanlıkları
doğrultusunda saptadığımız bir anlar toplamıdır sadece. Bilimadamlari rüyanın süresi
üzerinde kesin bir sonuca varamamışlardır. Bir kısmı rüyaların sadece birkaç saniye sürdüğünü
iddia ederken, diğer bir kısmı da saatlerce devam eden rüyaların olduğu fikrindedir. Bu tartışmalar
sırasında Dr. B. Klein adında Amerikali bir bilimadamı bir araştırmaya başlamış
ve gönüllü olarak seçtiği kişileri hipnotize ederek uyutmaya başlamıştır ve belli bir süre sonra
uyandırıp rüyalarını dinleyerek, bir rüyanın 20 saniyeyi geçmeycek kadar kısa sürdüğünü
belirlemiştir. Dr. Klein'ın sürdürdüğü bu araştırmanın sonunda en uzun rüyanın 90 saniyeyi
geçirmediği ortaya çıkmıştır.
Rüyaların Türleri Uzmanlara göre uyku birkaç devreden
oluşmaktadır. Uykusu gelen insan yatağına yatar ve gözlerini kapatır. Kısa süre sonra göz kapakları
belli belirsiz titremeye başlar. İnsan o sırada uykuya dalmış ve rüya görmeye başlamıştır.
Uyumak için alınan bir takım uyku ilaçları rüya da görülmesini engelleyebilir. Ancak ilaç almadan uyuyan herkes
mutlaka rüya görür. Rüyalar renkli ya da siyah beyaz olabilir. İnsanların çoğu, siyah beyaz rüya gördüklerini
söylemektedir. - Kafası yorgun, devamlı bir konuyla ilgilenen kimse uyuduğunda rüyasında karmakarışık
şeyler ya da ilgilendiği, önem verdiği konuyu görebilir. Bu tür rüyalar yorumlanmazlar. Örneğin, televizyonda
veya başka bir yerde heyecanlı bir sinema izleyen kişi rüyasında aynı şeyleri görebilir. Bu
durum sadece etkisinde kalmaktır ve gerçek rüya değildir.
- Kabus veya karabasan denilen rüyadır, genellikle
iyi başlar. Uyuyan kimse hoş bir olay ile ilgilendiğini görür ve sonra bu rüya birden korkutucu bir hal almaya
başlar. Güzel görüntü değişerek insana dehşet verir. Kabusların açıklamasını sinir
doktorları ve psikanalistler yapmaktadır. Kabusları, rüyada bir kez görülen korkutucu sahnelerle karıştırmamak
gerekir. Karabasan gören insan korkar. Bir ara rüyada olduğunu hissederek uyanmak ister. Bunu başaramaz veya uyandığını
zanneder ama bu sırada kabus devam eder. Her insan ömründe birkaç kez kabus görebilir. - Olduğu gibi çıkan
rüyalar, genellikle sezgisi güçlü olan kişlerin rüyalardır. Örneğin rüyasında gördüğü ahbabını
kısa bir süre sonra o gerçekte görebilir bu kişiler. Buna "Gerçek Rüya" adı verilir. Böyle rüyalar görenler,
dikkatli davranmalıdırlar. Gördükleri şeyleri iyi değerlendirmelidirler. - Uyuyan kimse rüyasında
birçok şey görür ve sabah uyandığında da bunlardan bazılarını anımsar ki bunlar yorumlanabilir.
Rüya tabiri denilen şey, dördüncü tür için gereklidir daha çok. Sabah uyanıldığında akılda kalan
ve hatta insanı etkileyen rüyalar yorumlanabilir.
Karabasan Nedir ? |
Karabasan'ın tıp dünyasındaki
karşılığı nedir? Tıptaki adı uyku felcidir. İnsanlar rüya gördükleri REM uykusu
sırasında, göz ve solunum kasları dışında tamamen fizyolojik bir felç durumundadırlar.
Hiçbir kasları çalışmaz. Böyle olmasaydı, biz rüyalarımızı oynar hale gelirdik. Rüyamızda
ne yapıyorsak, yatakta da onu yapmaya başlardık. Bazen rüyadan uyandığımızda beynimiz uyanık
ve etrafın farkında olduğumuz halde, hareket edemez, ses çıkaramaz ve göğsümüzün üzerinde bir ağırlık
varmış gibi hissederiz. Bunu herkes hayatının bir döneminde en az bir kez yaşamıştır.
Korku verici bir durumdur. Ama saniyeler içinde kendiliğinden düzelir. Karabasanın olma nedeni; uykudan uyanmamıza
rağmen REM uykusundaki fizyolojik felç halinin, uyanır uyanmaz çözülmemesine bağlıdır.
|
|
 |
|
Uyku ve Uyumak |
UYUMAK
Herşeyi
dozunda yapmak biz insanlar için aslında ne kadar önemli... Çok yediğimizde karnımız şişer
rahatsızlanırız. Allah göstermesin kalp krizi bile geçirebiliriz.!! Ve/veya/veyahut örneklendirmeye kalktımızda
bir çok örnek vardır elimizin altıda...
Ve UYKU: İyi uyumadığımızda kendimize takmadığımız
lakap kalmaz, Sarhoş gibiyim, pestil gibiyim vs... Bunun da ucu bucağı yok tam ters çok uyuduğumuzda da
geçerli.. İyi bir uyku iyi bir bellek ve iyi bir rüyadır. Uykudaki kirlilik dalga dalga tüm benliğimize ve
rüyamıza yansır.
İlk Önce uykumuzun nasıl olması: Burada bilmemiz gereken yatış
şeklimiz, kaç saat uyumalı ve uykudaki temel yöntemin ne olmasıdır.
UYKU KALİTESİ
Uykunun kalitesi uyuduğumuz süreden
daha önemlidir. Pek çok kişi uzun süre yatakta kalıp, kendisi ile şu veya bu şekilde oyunlar oynayarak,
kendini ikna etmeye çalışarak süreyi uzatmaya çalışır. Bu tür uykular hem vücudu dinlendirmez, hem
de müthiş bir pişmanlık uyandırır sonrasında. Beyinsel bir ağırlıkla, uyku sersemi,
kararsız ve isteksiz kalkılır yataktan. Büyük bir suçluluk duygusuyla. Çünkü normal normlarda gün başlamıştır
dünyamızda. İlahi bir güçle programlanmış gibi kalkmış, işine gücüne başlamış,
konusunda yol almıştır tüm insanlar. Ve biz türlü kandırmacalarla yatakta oyalanmış, herkesten
geri kalmış gibi hissederiz kendimizi işte bu noktada kendimizi suçlu hisederiz.Bilinçaltımız rahatsızdır
bu büyük ayıptan. Ağzımızda ve beynimizde bu burukluk, güne rengini verir.
Uykunun kalitesini arttırmak
için uyumadan önce bir takım önlemler almak gerekir. Öncelikle sorunlarımızı saptamalı ve bir programa
bağlamalı, yani yatarken kafamız net olmalıdır. Çözümsüz sorunlarla yatış, sıkıntıları
ve kabusları da beraberinde getirecek, beyin arayışlarını sürdürecek ve bizi rahat bırakmayacaktır.
Huzursuz yatış yerine hiç yatmamak, sorunlardan kaçmadan olaya konsantre olmak, çözümler üretmek daha akılcı
olacaktır. Unutulmamalıdır ki daima bir çıkış yolu vardır. Ve çözümün huzuruyla daha rahat
yatar insan.
SORUNLARI
ÇÖZELİM
Sorunlar çoksa ve pek çok çözüm üretmek gerekiyorsa veya ilhamın sel gibi aktığı
dönemlerse, uyku sırasında beynin ürettiği çözümleri yakalamak için başucumuza ya teyp ya da kalem kağıt
koyup yatmakta yarar vardır. Bir kitapta okumuştum yanınıza bir bardakta su alın çünkü bazen gördüğümz
rüyaların etkisi ile susuyoruz böyle bir alışkanlık edindiğimizde uyanıp suyumuzu içip bu arada
ruyamızı hatırlamamız kolay oluyor. Böylelikle defterimize notumuzu da almış oluyoruz..)Bunun
bilincinde olarak tembellik etmeden kayda geçirip tekrar yatmak, uykumuzun kalitesini de arttıracaktır.
YEDİKLERİMİZ VE İÇTİKLERİMİZ
Ağır
yemeklere alınan içki ile birlikte yattığımız o gece aslında çok derin bir uykuya yatmış
oluyoruz.Hatta ölüme... Çok yavaşlayan metobolizmamız daha da yavaşlayarak ''eskilein dediği gibi uyku
yarı ölümdür gerçeğine davetiye çıkarmaktayız.'' Zaten Dünyada büyük açlıkları krizi yaşandığını
da düşünerek çok obur da olmanın bize daha çok zarar vereceğini bilmekte fayda var derim. Az yemek ılık
bir bardak süt yada bitkisel çaylar sonrası hem çok rahatamış hissederek yatacak beyniniz de rahat olduğu
içi çok daha berrak rüyalar göreceksiniz. Buraya kadar, aslında herşey yapmayı bildikten sonra o kadar
kolay ki bu arada bilinçlenmek için okumak, öğrenmek ve içimizde çocuğa izi vermek..
UNUTMAYALIM Kİ;
İyi uyuyamamışsak aldığımız kararların doğruluğundan ne kadar
emin olabiliriz ve çalışmalarımızdan nasıl verim bekleyebiliriz? Yediğimiz içtiğimizden
ne zevki alabiliriz?
Araştırmacı Münevver Gizli
|
|
Rüya Tabirleri |
Rüyalarin Türleri
Uzmanlara göre uyku birkaç devreden oluşmaktadır. Uykusu
gelen insan yatağına yatar ve gözlerini kapatır. Kısa süre sonra göz kapakları belli belirsiz titremeye
başlar. İnsan o sırada uykuya dalmıştır ve rüya görmektedir. Bazen doktorlar, hastalarına
belirli ilaçlar verirler. Bu ilaçlar uykuyu derinleştirebilir ve rüyaları da etkileyebilir. Bu durumda rüya da görülmeyebilir.
Ancak ilaç almadan uyuyan bir insan mutlaka rüya görür. Rüyalar renkli ya da siyah beyaz olabilir. İnsanların çoğu,
siyah beyaz rüya gördüklerini söylemektedirler. Yapılan araştırmalara göre kadınlar erkeklere göre daha
renkli rüyalar görmektedirler.
Rüyalar, genel olarak üçe ayrılmaktadırlar.
Kafası yorgun, devamlı bir konuyla ilgilenen kimse uyuduğunda rüyasında karmakarışık şeyler
görebilir. Veya bu insan ilgilendiği, önem verdiği konuyu da görebilir. Bu tür rüyalar yorumlanmazlar. Örneğin,
televizyonda veya başka bir yerde heyecanlı bir sinema izleyen kişi rüyasında aynı şeyleri görebilir.
Bu durum sadece etkisinde kalmaktır. Yani gerçek rüya değildir.
***************************************************************************** | |
*******************************************************************************************************************************************************************************************************************
|
   |
 |
|
 |
   |
 |
|
 |
|
|
|
 |
 |
 |
 |
 |
|
 |
|